Breaking News
recent

Göbeklitepe ve 12,800 Yıl Önce Dünya’ya Çarpan Kuyruklu Yıldız



Bundan 12,800 yıl önce Dünya’nın aniden mini buzul çağına girdiği düşünülüyor ve nedenini bilen yok. Başlıca teorilerden biri, gezegenimize çarpan bir kuyruklu yıldızın bu mini buzul çağını başlatmış olma olasılığı. Arkeologlar bu teoriye ilk elden kanıtın ise Şanlıurfa’da bulunan dünyanın en eski tapınağı olan Göbeklitepe kalıntılarında olduğunu düşünüyor.

Pleistosen(buzul) çağının sonlarına doğru, Dünya’daki sıcaklık özellikle de Kuzey Yarımküre’de 1300 yıllığına düşüşe geçti. Büyük donma ya da bilim insanları “Genç Dryas” [1] olarak isimlendirdiği bu dönemde Kuzey Atlantik’teki okyanus akıntılarının soğuk tatlı su akıntısıyla aniden kesildiğine inanılıyordu. Dünya’nın yüzeyindeki kaya buzullar, jeolojik ve iklimsel  tarihi gösteren bir zaman kapsülüne benzer. 2014’de araştırmacılar Genç Dryas dönemine tekabül eden tabakada ufak elmas tanecikler buldu. Bu ufak tanecikler ancak çok yüksek sıcaklık ve basınçta oluşuyor yani kuyruklu yıldız çarpmasıyla. Böylesine bir nano elmas kuşağı ancak üçüncü Kretas tabakasında bulunabiliyor ki, bu dönemde dinozorları ortadan kaldıran asteroitin Dünya’ya çarptığı düşünülüyor.

Peki Göbeklitepe’de Ne Bulundu ?

Şaşırtıcı bir şekilde taşlarda bulunan oymalar bu tartışmaları destekleyebilir. Göbeklitepe’de çalışan arkeologlar, bu felaketin Akbaba Taşı’nda oyulmuş olabileceğini düşünüyor. İşte bu taşın bu taşın tarihi felaket tarihine çok yakın. Kanıtlar bu bölgenin daha öncesinde gözlemevi gibi kullanıldığını, diğer sembollerin ise zaman içindeki insan popülasyonlarının yıkıcı etkilerine bir bakış sağlayabileceğini düşünüyorlar. Taşlardaki hayvan kabartmaları Burçlar kuşağındaki takım yıldızları sembolize ediyor. Sütunların en üstündeki semboller zamanda spesifik bir noktayı işaret ediyor. Araştırmacılar Stellarium yazılımıyla Göbeklitepe zamanındaki gökyüzünün nasıl göründüğünü  ve güneşin konumun incelediler.

Eğer yorumları doğruysa Akbaba Taşı M.Ö. 10,950 civarında olmakla beraber, Genç Dryas dönemi M.Ö. 10,890’ını gösteriyor. Kazı alanıyla ilgili olan önceki araştırmada ise kuyruklu yıldızlar ve meteorlarla ilişkili olarak sanki kuyruklu yıldızın Dünya’ya çarpmasına benzer bir sembolün yer aldığı düşünülmekteydi. Sütunda kafasız bir insan resmedilmesi, araştırmacıların böyle bir çarpışma ve izleyen dönemde bir iklim değişiminin olduğunu temsil ettiğini düşündürdü. Kuyruklu yıldız ya da başka bir sebepten Genç Dryas olayının insanlığın gelişiminin büyük oranda sekteye uğratmış olabileceğine inanılmaktaydı. “Öyle görünüyor ki, her şeyden öte Göbekli Tepe gökyüzünü gözlem için kurulan bir gözlemeviydi. Bu sütunlardan birinin buzul çağının bitmesinden sonra en yıkıcı felaketi gösteren bir anıt niteliği taşıdığı görülüyor,” diyor araştırmanı yazarı Martin Sweatman. Her ne kadar bu araştırma Göbekli Tepe’ye dair farklı bir bakış sunsa da bu bulgulara ihtiyatlı yaklaşmak gerektiğini belirtmem gerekiyor. Araştırm Mediterranean Archaeology and Archaeometry. Dergisinde yayınaldı.

KAYNAKÇA:  University of Edinburgh

[1] Big Freeze olarak da adlandırılan Genç Dryas 12.800 ile 11.500 yılları arasında meydana gelen soğuk iklim koşulları ve kuraklığın jeolojik kısa dönemidir. Farklı kuramlar öne sürülmesine rağmen Genç Dryas’ın Kuzey Amerika Kıtası buz tabakalarının çözülmesi nedeniyle olduğu düşünülmektedir.

- Araştırma : www.gercekbilim.com

EDİTÖR: BİLGE


 

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.